29 Eylül 2012 Cumartesi

Kıbrıs Tatili

Yaşasın yine tatile gidiyoruz. Bu sefer istikamet Kıbrıs, Eylülün sonu geldi, havalar soğudu, gidebildiğin kadar güneye gitmek lazım. Irmak günlerdir tatile gitmeyi bekliyor, babasıyla çıktığı Ayvalık tatilinin tadı damağında kalmış anlaşılan. ''Anne ben uçağa bincem, tatile gidcem, yüzcem''. Çocuk uykusundan uyanıyor, yüzdüğünü anlatıyor.
Dediğini de yapıyor hani, sudan çıkmıyor, atlama işini artık iyice ilerletti. Kolluklarıyla kendi etrafında dönüyor bile, kumdan pasta yapmayı da ihmal etmiyoruz. Akşamları da çocuk kulübüne boya yapmaya.
Bu arada bahsetmek gerekirse deniz harikaydı. Yavru balıklar kumsala kadar geliyorlar, denize sanki kumdan bir halı serilmiş gibiydi. Gündüz hersey mükemmel ama bizim gibi kumar oynamayanlar için akşamları biraz sıkıcı olabiliyor. Otel şehre çok uzak ve Antalya'daki gibi animasyonlar yok.

28 Eylül 2012 Cuma

Yarın ilk süpriz günü (Tomorrow first suprise day)

Irmağın yeni başladığı anaokulunda haftada bir gün süpriz günü yapılıyor. Her çocuk yiyecek birşeyler getiriyor ve ikindi kahvaltısında bunlar yeniyor. Tabi bu faaliyetin amacı bir ikindi kahvaltısını velilerin yiyecekleriyle geçiştirmek değil. Okul Reggio Emilia eğitim sistemini uyguluyor. Ben genelde evde yaptığımız faaliyetlerde Montessori aktivitelerini tercih ediyorum. Reggio yöntemiyle henüz yeni tanıştım. Aslında bu yöntemde temel olarak Montessori'ye benziyor, zaten ikisinin çıkış yeride İtalya. Ancak Montessoriden artısı sanata ve doğaya daha fazla ağırlık veriyor. Birde ebeveyn katılımına çok önem veriyor. İşte bu süpriz günüde ebeveyn ile çocuğun birşeyler paylaşarak ortaya bir eser çıkartmaları veya en azından markete beraber gitmelerini sağlamak :) Bizde Irmak'la beraber kek yapım işine giriştik. Yumurtaları kırdık, şekerle karıştırdık. Irmak ilk defa mikser kullandı. Yağı, sütü, üzümü kendisi koydu, ilave ettiğimiz çikolatalardan tatmayı da ihmal etmedi tabi.Böylece Irmak'la beraber güzel bir aktivite yapmış olduk. Birde okulda ağlamadan durup bu deneyimlerini arkadaşlarıyla paylaşsaydı çok güzel olacaktı.: (
Unutmadan kekin tarifinide verelim
Malzemeler
4yumurta
2 bardak şeker
1 bardak süt
1/2 bardak sıvı yağ
Un
1paket vanilin
1/2 paket kabartma tozu
Yapılışı
Şeker ve yumurtayı beyaz köpük haline gelene kadar karıştırın (sizde benim gibi uzun süre çırpmaktan hoşlanmıyorsanız 1saat kabın içinde beklettikten sonra çırpabilirsiniz). Daha sonra bütün malzemeleri ilave edip çırpmaya devam edin. İsteğe göre üzüm ceviz çikolata parçaları ilave edebilirsiniz.

Irmak just started a new nursery. They follow regio emilia approach and parent attendance is very important for this system. This is why we have suprise day every wednesday. Children cooks something at home with parents and they share it in tea time. For our first try out we made a cake. Irmak beaten the eggs, used the mixer first time in her life add all the materials and of course tasted the chocholate chips. We realy enjoy the time we spend in the kitchen. I hope one day she will enjoy the nursery as much as sharing her experience with her friends.
Ingredients
4 eggs
2 cup sugar
1 cup milk
1/2 cup oil
Flour ( as much as it takes)
1 vanillin
1/2 baking powder
Mix the eggs and sugar until they get white.(I leave them waiting in the kitchen for about an hour, then mixing time will be reduced) Then add everything in and some chocalate or raisin ( what ever you wish). Cook it in 150C oven about 45 min then your cake is ready.


27 Eylül 2012 Perşembe

KIRMIZI

Ana okulunda bu ayın konusu KIRMIZI. Bizde bu akşam Irmak' la bazı aktiviteler yaptık. Uzun zamandır oynamadığımız tahta bloklarımızı çıkardık ve içinden kırmızıları başka bir boş kaba ayırdık. Tabi bu faaliyet Montessori yönteminden bir esinlenme. Ayrıca son günlerin favori kitabı 'Tekir ile Pamuk' u tekrar (sanırım 100ü geçmişizdir) okuyup kitaptaki kırmızıları bulduk.

İngiltere Tatili (Nisan)


İngilteredeki aileme ziyaret

Irmak' ın denizyıldızıyla tanışması



Disneyden alışveriş yapmadan olmaz

Hyde Park'da yürüyüş
Göle karşı güneşlenelim biraz
İşte yine oradayım. Memleketim kadar sevdiğim yer LONDRA. Ben zaten kuzenimi dil okuluna götürmek için vize almıştım, eee önümüzde de 1 Mayıs tatili var, biz ailece kurtluyuz durabilir miyiz. Hemen pasaportlar vizeler çıktı, doğru Londra'ya. Teyzem ve kuzenimde bizimle beraber olduğu için Canary Wharfta bir daire kiraladık. Ama ne güzel bir yermiş orası Londra'nın yeni ticaret merkezi. Tek kötü yanı metroya giderken Thames'ın üstünden geçiyorsun ve o ne rüzgar, uçuruyor. Londranın sokakları, parkları, müzikalleri, marketleri, hepsi harika. 
Tabii Irmak'la beraber olunca programı da ona göre yapıyoruz. Londra Akvaryumunu ziyaret ediyoruz, Irmak denizyıldızına dokunup seviyor. Tabi babayıda memnun etmek lazım, doğru Arsenal stadyumu turuna. Sonrada benim programım başlıyor, 2 sene yanlarında kalıp çocuklarına bakıcılık yaptığım aileyi ziyaret ediyorum. Sanki hiç ayrılmamışız gibi, Sarah dışında değişen birşey yok, ayrıldığımızda 6,5 yaşındaydı şimdi 16. Yeni bebeğim eski bebeğimin kucağında : ) Irmak onlara çok çabuk ısınıyor, o kadar ısınıyor ki yaramazlık bile yapmaya başlıyor. Normalde yabancı biryere gittiğimizde dizimin dibinden ayrılmaz.
Ertesi akşam Irmak'ı teyzemlere bırakıp eşimle müzikale gidiyoruz. İşte Londra' nın en çok özlediğim yanlarından biri.Her köşe başında bir müzikal var ve hepsi çok profesyonel, sahne ışıklar, büyük organizasyon. Aynı oyun yıllarca sahneden inmeden oynuyor.
Fish and chips yemeden Londra'dan dönmek olmaz, Covent Garden'da bir pubda keyif yapıyoruz. Irmak'ta yanda oturan kadınla muhabbet edip onun çileğini tırtıklıyor. Kadın ingilizce konuşuyor, Irmak Türkçe cevap veriyor. Tabii Londra'ya gidip High Parka gitmeden olmaz, bisiklet kiralayıp Kensington Palace' a kadar bisikletle gidiyoruz, şansımıza hava süper. Irmak sincapları, ördekleri besliyor. İşte harika bir Londra haftası. En kısa zamnda geri dönebilmek umuduyla.

Müzikalden bir sahne

Metroda

Arsenal Stadyumu

M&M Dünyası

London Eye

Big Ben

Irmak tatilde (Haziran)

Irmak tatilden geleli aslında çok uzun zaman oldu, ama ben bu fotoğrafı yükleyip yazı yazacak zamanı bir türlü yaratamadım. Irmak bu tatilden gerçekten zevk aldı, en çok da büyük atlamayı sevdi. Minnie'sini eline alıp babasının kontrolünde havuza atlayıverdi.
Tatil dönüşü tatil köyünün haritasını eline alıp herkese nerede yüzdüğünü nerede yemek yediğini, nerede parka gittiğini anlattı. Sanırım coğrafyası benim kadar kötü olmayacak.